Ağır Metal Tehdidi-Dr.Ümit Aktaş

25.12.2017

Alüminyum ve teflon kaplı alüminyum ürünler hakkında güzel bir yazı paylaşıyorum sizlerle.

Yazının kaynağı :https://www.umitaktas.com/saglik-yazilari/agir-metal-tehdidi

Halsizsiniz, tüm vücudunuz ağrıyor. Doktor, doktor gezdiniz ama fizyolojik herhangi bir probleme rastlanmadı, hatta “Psikolojiktir, siz en iyisi bir psikiyatra başvurun” şeklinde bir öneri bile aldınız. Diyetinizde yeteri miktarda, kırmızı et, ciğer gibi zengin demir kaynakları mevcut, ama nedeni bir türlü anlaşılamayan kansızlık probleminiz var. Bir yakınınıza Alzheimer teşhisi kondu. Henüz 60’ında bile değil....

 

Bu anekdotları sayfalarca uzatmak mümkün… 
 
Birçok sağlık probleminin arkasında araştırılması gereken ilk şeylerden biri vücutta ağır metal zehirlenmesi olup olmadığıdır. Ciddi sağlık sorunlarına neden olan bu problemden muzdarip olmanız için sanayii işçisi falan olmanız gerekmiyor. Maalesef modern yaşamın her alanında ağır metallere maruz kalıyoruz. Bazı önlemler alarak, vücuttaki tüm hücreleri tehdit eden ağır metal birikimini azaltmak mümkün olsa da tamamen kaçınmak maalesef mümkün değil. Neden? Çünkü şehirlerde aldığımız her nefesle birlikte ciğerlerimize ağır metaller çekiyor, yediğimiz midye, yemek pişirdiğimiz tava, tencere, hatta içtiğimiz su ile ağır metallere maruz kalıyoruz.
 
Maalesef halsizlikten bağışıklık sistemi hastalıklarına, hatta kansere kadar birçok ciddi sağlık problemine neden olan bu problem kimyasal tıbbın ilgi alanına girmiyor. Hâlbuki sorunu bir kan testiyle anlamak, sonra da hastayı ağır metal detoksuna sokarak şifa bulmasını sağlamak mümkün.  
 
Dilerseniz önce vücutta biriken bu ağır metaller neymiş bir bakalım. Kurşun, cıva, kadmiyum,  alüminyum, çinko, bakır, krom, nikel, siyanür, arsenik, kobalt, uranyum, magnezyum, manganez, çinko bunlardan bazıları. Bu arada çinko ve bakır gibi minerallerin sağlık faydalarını duymuş olmalısınız. Peki, bunlar neden bu listede yer alıyorlar? Çünkü vücutta bu minerallerden çok yüksek miktarda bulunması da ağır metal zehirlenmesine yol açıyor. 
 

Ana Karnında Zehirlenen Bebekler 

Sorunun ciddiyetini daha iyi kavrayabilmeniz adına 2004 yılında Amerika’da yapılmış kapsamlı bir araştırmadan(1)  söz etmek istiyorum. Söz konusu çalışma için yeni doğmuş bebeklerden alınan kan örnekleri çocuklarımızın daha doğmadan önce bile zehirlendiğini gösteriyor. Düşünün bebek daha dünyaya geleli birkaç saat olmuş ama kanında cıva, kurşun, silisyum gibi ağır metallerin de aralarında olduğu tam 287 toksik madde var!

Tabii bu henüz yolculuğun başlangıcı. 

 
Bebeğiniz biraz büyüdüğünde dişlerini kaşımak için sık sık ağzına götürdüğü plastik ördekten kurşun, mamasını ısıttığınız seramik tavadan aldığı silisyum gibi ağır metallerle yola devam ediyor. Eviniz otobanın yakınlarında mı? Maruz kaldığı yoğun miktarda egzoz, hava kirliliği de vücudundaki ağır metal yükünü artırıyor. 
 
Bebeğiniz büyüyor. Siz de sağlıklı bir besinden, balıktan mahrum kalmasın diye elinizden geleni yapıyorsunuz. Ama büyük balıkların ağır metal içerdiği bilgisini atladınız, çocuğunuzun ağır metal yükü artmaya devam ediyor. Okul çağına geldi, farkında olmadan ders dinlerken kurşun kaleminin ucunu ısırmış ve işte sisteme biraz daha kurşun eklendi. Üstü kabartma baskılı tişörtleri çok seviyor, alın size yine kurşun. Evinizin su tesisatı eski olduğu için musluğunuzdan suyla birlikte bol bol ağır metal akıyor. Suyu kaynatsanız bile ağır metallerden kurtulamayacağınızı bilmediğiniz için çocuğunuza içirdiğiniz her çorba, yedirdiğiniz her makarna, hatta her yemek bir ağır metal kokteyli gibi. 
 
İlkokulu bitirmek üzere. Çürüğü var, dişine dolgu yapılacak. Diş hekiminiz dolgu için amalgam kullandı. Her yemek yediğinde, her yutkunduğunda sisteme eser miktarda cıva gitmeye başladı. Yük giderek artıyor. 
 
Söz açılmışken, dolgu maddesi olarak amalgam kullanımının kesinlikle yasaklanması gerekiyor. Amalgam dolgularla maruz kaldığımız cıvanın ne kadar zararlı olduğunu gösteren onlarca araştırma(2) olmasına rağmen bir hekimin hala bunları kullanıyor olmasını aklım almıyor! 
Yaşam boyu maruz kaldığımız ağır metal tehdidini kısaca anlatmaya çalıştım. 
 
Böyle bir tehdit altında yaşarken, her hastalık için hastalığı tedavi etmek şöyle dursun, sağlığa zarar veren bir ilaç yazmaya bayılan uzmanlar, neden hastalarında bir ağır metal zehirlenmesi olup olmadığını araştırmıyorlar?  
Düşünün, 2011 yılında Amerika’da 7337 ağır metal zehirlenmesi rapor edilmiş. Bu vakalardan ikisi ölümle sonuçlanmış. Dikkatinizi çekerim, bunlar nasıl olduysa bir şekilde gözden kaçmamış olan vakalar. Fark edilmeyen, başka hastalıkların semptomlarıyla kendini gösteren ağır metal zehirlenmelerinin sayısını bilmek mümkün değil.
 

Bir Tahlil İstemek Bu Kadar mı Zor! 

Bitkisel Kürlerle İlaçsız Tedavi adlı kitabımda da detaylı bir şekilde anlattığım son derece çarpıcı bir vakadan(3) bahsetmek istiyorum. Kliniğime gelen 12 yaşlarındaki kız çocuğu, bana gelmeden yaklaşık iki sene önce aşırı halsizlik, yorgunluk ve mide bulantısı şikâyetleri ile ailesi tarafından bir tıp fakültesine götürülüyor. Teşhis aplastik anemi. Bu kemik iliğinin baskılandığı ve neredeyse tüm kan hücrelerinin sıfırlandığı korkunç bir hastalık. Devreye hemen bu hastalığın tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları ve kortizon giriyor. Küçük hastamın durumu iyice kötüleşiyor. Ölümün eşiğine gelen çocuktaki asıl sorun neymiş biliyor musunuz? Ağır metal zehirlenmesi. Kimsenin aklına ağır metal zehirlenmesine bakmak gelmemiş bile. 
 
Zehirlenmenin kaynağı mı? Tost makinesi. Anne tost makinesinin yüzeyi çizildiği için önlem almak adına içini alüminyum folyo ile kaplamış. Yani yediği tostlarla küçük kızın vücudunda yüksek miktarda alüminyum birikmiş. Düşünün zaten vücut ağır metallerin yükü altında, ilik baskılanmış kan hücresi üretemiyor. Üstüne bir de çocuğa yine bir zehir olan kemoterapi ilaçları veriyorsunuz. Neyse ki, hastam ağır metalleri vücuttan atan şelasyon tedavisine başladıktan kısa süre sonra tamamen iyileşti.
 
Alüminyum folyolar ısıyla temas ettiklerinde muhafaza ettikleri yiyeceğin içine alüminyum salmaya başlarlar. Bunu bilmeyen birçok ev hanımı, balığı, sebzeyi bu folyolara sarıp fırına atar. Aslında kimse bunu bilmek zorunda değil. Esas sorumluluk folyoyu yapan ve bu bilgiyi paylaşmayan üreticide,  onu denetlemeyen kurumlarda. Ama maalesef kimse bizi korumadığı için, bütün tehlikeleri öğrenmek ve önlem almak yine bizlere düşüyor. 
 
Bu arada teflon tavanın kanserojen etkilerinden korkup, seramik tavalara yönelenleri de benzer bir tehlike bekliyor: Silisyum. Bunu yukarıda da belirttim ama tekrar altını çizmek istiyorum ki, daha sağlıklı diye lanse edilen hiçbir şeyi dersinizi iyi çalışmadan hayatınıza sokmayın. 
 

Menüde Alüminyum Var…  

Geleneksel mutfağımıza arkamızı dönüp, Amerika’dan büyük bir şevkle yepyeni bir yemek kültürü ithal ettik. Ünlü fast-food zincirleri, kimyasallarla dolu paketlenmiş gıdalar, içi şekerle dolu kahvaltılık gevrekler… Ama bu ‘suni yiyecek’ kültürünün henüz tanışmadığımız bir bölümü var: Alüminyum paketlerde satılan ve mikrodalgada birkaç dakika içinde pişen hazır yemekler. 
Umarım hiç tanışmayız! 
 
Isı ve alüminyum bir araya geldiğinde arada kalan yiyeceğe ne olduğunu artık biliyorsunuz.  Amerika Birleşik Devletleri, her akşam evine gidip bu paketlerden birini ısıtıp yiyen milyonlarca insanla doludur. Vücutlarındaki ağır metal birikimini gelin siz tahayyül edin. 
Bilim insanları ağır metallerin tüm vücuttaki dokulara, özellikle de beyin hücrelerine zarar vererek dejeneratif hastalıklara neden olduğu konusunda hemfikir. Ağır metaller içinde beyne en büyük zararı verenlerin başında alüminyum, hemen ardından da cıva ve kurşun geliyor. Modern çağın en dik ivmeyle tırmanan hastalıklarından birinin Alzheimer olduğu düşünülecek olursa, bu metallerin toksik etkileri konusunda çok daha hassas olunması gerektiği gün gibi ortada.  
Tehdit altında olan tabii ki sadece beyin fonksiyonları değil…
 
 

Sorun Ağır Metal Zehirlenmesi Olabilir!

Aşağıda, hangi durumlarda ağır metal zehirlenmesinden kuşku duyulması gerektiğini madde madde inceleyeceğiz. 
 
• Depresyona eğilimlisiniz 
Eğer depresyona eğilimliminiz varsa ya da şizofreni, bipolar bozukluk gibi bir psikiyatrik teşhis konduysa esas sorun ağır metal zehirlenmesi olabilir. Hatta bu öyle küçük bir ihtimal falan da değil üstelik! Özellikle alüminyum, cıva ve kurşun gibi ağır metaller,  hücresel metabolizma için gerekli olan enzim ve proteinleri etkileyerek beyinde dejenerasyona yol açıyor.  Mesela, 1989 yılında yapılan bir çalışma(4) amalgam dolgular ve depresyon arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Başka bir araştırma(5) için ise 20 sene önce, henüz küçük bir çocukken kurşun zehirlenmesine maruz kalmış 281 kişi ile 287 sağlıklı yetişkini karşılaştırılıyor. İki grup incelendiğinde kurşun zehirlenmesine maruz kalanlarda psikiyatrik problemlerin önemli ölçüde fazla olduğu görülüyor.
 
• Çok halsizsiniz
Ne kadar dinlenirseniz dinlenin hep yorgun, hep bitkinsiniz. Sabahları yataktan kalkmakta, gündelik hayatınızı sürdürmekte bile zorlanıyorsanız. Başvurduğunuz uzmanlara ve yapılan tahlillere rağmen halsizliğe neden olabilecek herhangi bir sağlık problemi teşhis edilemedi. Üstelik sebebi bir türlü anlaşılamayan bu duruma, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu gibi faktörler de eşlik ediyor. Sorunun kaynağında ağır metal zehirlenmesi olabilir. Peki, ağır metaller enerjinizi nasıl çalıyor? Bunun arkasında birçok farklı etkileşim mekanizması olsa da, en basit şekliyle anlatmak gerekirse, ağır metaller hücrelerin enerji üretiminden sorumlu olan mitokondrilerin fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor. Ağır metal zehirlenmesinin halsizliğe neden olduğunu ve bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini gösteren birçok klinik çalışma(6) var.  Yani, problemin arkasında ağır metal zehirlenmesi olup olmadığının mutlaka incelenmesi gerekir. Eğer doktorunuz atlarsa siz talep edin. 
 
• Kas ve eklem ağrıları çekiyorsunuz
 Bir türlü geçmeyen eklem ve vücut ağrılarında da akla ağır metal zehirlenmesi gelmeli. Doktor doktor dolaşmış, onlarca tahlil, tetkik yapıldığı halde bir türlü teşhis konamamış, dertlerine şifa bulamamış birçok hastayla karşılaştım. Bunların çoğunda sorun ağır metal zehirlenmesiydi, şelasyon tedavisi ile hepsi de sağlıklarına kavuştular. Bu kadar çok ağır metale maruz kalırken neden akla ilk gelmesi gereken şey en son geliyor,  hatta daha da kötüsü bu olasılık akla bile gelmiyor aklım almıyor!
 
• Sık sık hastalanıyorsunuz 
Devamlı nezle, grip olmaktan şikâyetçiniz. Sanki hastalıkların biri bitiyor, diğeri başlıyor. Bağışıklık sisteminin güçsüz düşmesinin en önemli belirtilerinden biri hastalıklara karşı direncin düşmesi; ağır metal zehirlenmesinin ilk vurduğu yerlerden biri ise bağışıklık sistemidir. Eğer bu tablo yabancı gelmiyorsa ağır metal zehirlenmesinden muzdarip olup olmadığınız mutlaka araştırılmalı.  Unutmayın bağışıklık sistemi fonksiyonlarının sekteye uğraması pek çok kronik hastalığa giden yolun başlangıcıdır. 
 
• Kansızlık probleminiz var
Bir türlü iyileşmeyen, tekrar eden anemi, yani kansızlık probleminde ilk araştırılması gereken sorunun arkasında ağır metal zehirlenmesi olup olmadığıdır. Anemi problemiyle özellikle ilişkilendirilen metallerin başında kurşun geliyor. Vücutta fazla miktarda kurşun birikmesi, kan yapımı içen elzem bir mineral olan demirin emilimini azaltarak kansızlığa neden olur.  
 
• Çocuk sahibi olamıyorsunuz 
Ne sizde ne de eşinizde hamile kalmanızı önleyecek herhangi bir sağlık sorunu teşhis edilemediği halde bir türlü çocuk sahibi olamıyorsanız, ağır metal zehirlenmesinden muzdarip olup olmadığınız araştırılmalı. Genelde uzmanların aklına gelmeyen bir seçenektir, bu yüzden gerekiyorsa siz talep edin. 
 
• Kemik erimesinden muzdaripsiniz
Kadmiyum zehirlenmesinin en önemli belirtilerinden biri kemik erimesidir. Özellikle endüstriyel bölgelerde yaşayanlar, hava, su kaynakları ve bu madde ile kirlenmiş toprakta yetişen besinler yoluyla bu son derece toksik ağır metalin tehdidi altındadır. Bu ağır metalin ismi yabancı geliyor olabilir ama eğer sigara içiyorsanız, her nefes sigarada ciğerinize kadmiyum çektiğinizin altını çizmek istiyorum.   
 
• Bunama, Alzheimer ya da Parkinson teşhisi kondu
Hepsinde de ilk yapılması gereken şeylerden biri sorunun arkasında ağır metal zehirlenmesi olup olmadığını araştırmak olmalı. Söz konusu nörolojik hastalıkların alüminyum zehirlenmesi ile benzer belirtiler göstermesi şaşırtıcı değil.  Nedir bu belirtiler? Hafıza sorunları, unutkanlık, konuşma zorluğu, depresyon, kaslarda halsizlik. Sözün özü; beyin fonksiyonlarını etkileyen, beyin hücrelerinde dejenerasyona neden olan tüm hastalıklarda, hatta unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlarda bile ağır metal zehirlenmesinden kuşkulanmak ve bu olasılığı araştırmak gerekir.  2001 yılında yapılmış bir çalışma(7) Alzheimer ve içme suyunda bulunan alüminyum arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. 
 
• Otoimmün bir hastalığınız var
Romatizmal hastalıklar, Hashimato ve multiple skleroz (MS) otoimmün hastalıklar, yani bağışıklık sistemi hastalıklarıdır. Hepsinde ağır metal zehirlenmesi olasılığı göz önüne alınmalı, hatta bu bir altın bir standart olmalıdır.  
 
• Böbrek yetmezliği
Ağır metaller böbrek üstünde toksik bir etki yaparak, böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkilerler. Akut böbrek yetmezliği, mutlaka ağır metal testi yapılması gereken sağlık sorunlarından biridir. 
 
Hayatınızdaki ve vücudunuzdaki ağır metalleri nasıl azaltabileceğinizi bir sonraki yazıda anlatacağım.
 
Referanslar
1. Enviromental Working Group (EWG), 2004 http://www.ewg.org/minoritycordblood/fullreport
2. “Annual Report of the American Association of Poison Control Centers’ National Poison Data System (NPDS): 29th Annual Report” Clin Toxicol (Phila). A. C., Spyker, D. A., Cantilena, L. R., Jr, Rumack, B. H., 2011 2012;50(10):911–1164
3. Bitkisel Kürlerle İlaçsız Tedavi, Hayy Kitap; 145-146
4. “The relationship between mercury from dental amalgam and mental health” Siblerud RI. Am J Psychother. 1989;43:575-587.
5. “Neurotoxicity in young adults 20 years after childhood exposure to lead: the Bunker Hill experience” 11. 10. Stokes L, Letz R, Gerr F, et al.. Occup Environ Med. 1998;55:507-516. 
6. Mercury and nickel allergy: risk factors in fatigue and Autoimmunity” Ivan Sterzl, Pavlína Hrdá, Neuroendocrinology Letters ISSN 0172–780X, 1999
7. “Aluminium as a Risk Factor in Alzheimer's Disease, with Emphasis on Drinking Water” Brain Research Bulletin, 2001,  55(2):187-96

 

Bu Yazıyı Paylaşmak İster misiniz ?
Kategoriler
Bizden Haberler Videolarımız
E-Bülten
İndirimli ürünler ve fırsatlardan ilk önce siz haberdar olmak istermisiniz?